Göcek
Göcek, Mavi yolculuk denince ilk akla gelen bölgedir. Mavi yolculuğu kusursuz sunan Göcek, Fethiye ilçesine bağlıdır. Tarihte Daidala ismine sahipti ve bir Likya yerleşimiydi. Şuan bölgede su altında kalmış bir çok tarihi yapıt bulunuyor. Denizin berrak olduğu zamanlarda bu yapıları tekneden görebiliyoruz. Göcek körfezinin mavi yolculuk için istenen birçok coğrafi avantajı sağlaması kısa sürede dünyaca ünlü bir konuma getirmiştir. Göcek’de mavi yolculuk için tekne kiralayabilir veya günlük turlara katılabilirsiniz. Göcek körfezinde bulunan yüzlerce koy sakin bir liman gibidir ve konaklama için çok elverişlidir. Yassıcalar, Yağane, Hacıhalil ve Tersane adaları önemli adacıklardır. Koy ve adalar ilk bahardan itibaren büyük, küçük bir çok tekneye ev sahipliği yapar. Öyle ki bazı koylarda sonbahara kadar konaklayan tekneler vardır. Göcek ve yakın çevresi tarihi zenginlikleyle de ilgi görmektedir. Tarihi mekanları ve farklı yerleri görmek isteyen tatilciler konaklama için Göcek otellerini ve Göcek’te bulunan kiralık villaları tercih etmektedir. Çünkü batı akdenizin ortasında bulunduğu için tüm gezilecek yerlere ulaşım kolaylığı sağlanmaktadır. Göcek’te konaklama yapan tatilciler genellikle mavi yolculuğu bir güne sığdıran 12 Ada Turlarına katılmaktadırlar.
Göcek Körfezi ve 12 Adalar
Fethiye Körfezi’nin batı yakasında, irili ufaklı adaların, yükselen, alçalan ağaçlarla kaplı dağların arasına gizlenmiş onlarca mükemmel koyun bulunduğu Türkiye kıyı şeridinin en güzel körfezlerinden biri.
Bu başlık kapsamında; Kapıdağ Yarımadası’nın kuzey doğusundaki Ağa Limanı (36°37’06”N – 28°52’57”E) ile kuzeyde dağların eteğindeki Göcek (36°45’11”N – 28°56’08”E) beldesine bakacağız
Derin suyun içinde, irili ufaklı, korunaklı koyları ile yat turizminin en önemli merkezlerinden biridir.
Kıyıları, coğrafi olarak, Göcek ve Dalaman beldeleri alanları içindedir. Genelde bakir, ulaşımı olmayan noktalardır. Körfezin batısındakiler de, Dalaman’a ve Göcek’e bağlanan yollar bulunur.
Güneyden, kuzeye en fazla 12, doğudan batıya en fazla 5 mil mesafedeki bölge içinde, her türlü ihtiyaca ulaşma imkanı vardır. Bölge, yoğun turizm alanı olduğundan, bir çok imkan bölge içine taşınır.
Körfez içindeki yüksek derinlikler, koylarda demirlemeye, barınmaya olanak sağlayan seviyelere iner. Genel olarak tüm havalara kapalı olan koylarda, şartların sertleşmesi durumunda dahi, birbirine yakın korunaklı noktalara geçiş yapma imkanı bulunur.
Ulaşım: Dalaman havaalanı sadece 25km dir. Havaalnından Göceğe gelmeniz yarım saat sürmektedir.
Teknemize katılıp alışverişten sonra denize çıktığımızda limandan en fazla yarım saat sonra ilk yüzme molası ve yemek yiyeceğimiz yada çay içeceğimiz koya demirleriz burası Atbükü yada Göcek adası olur.
Boynuz Bükü
Koy, batıya girinti yapmıştır. Sonunda günlük ağaçları ile kaplı düz geniş bir alan vardır. Buranın güneyinde bir azmak denize karışır. Azmağın denize karıştığı yer sığlık ve sazlıktır.
Çam ağaçları ile kaplı koy, kuzey ve güney yakasında burunlarla ayrılarak, farklı büyüklüklerde girintiler yapar. Derin olan koyda, bu burunların önleri 10, içleri 20 metre derinliktedir.
Kuzeybatıdaki girintide derinlik daha düşüktür. Yatlar bu mevkilerde demir atarak, karadan koltuk alırlar. Yaz aylarında her iki yakada yoğundur.
Koyun bitimindeki günlük ağaçları ile kaplı mevkide bir restoran bulunur. Bu tesisin, tonozla bağlanılan 20 tekne kapasiteli ahşap iskelesi vardır. İskele sığ olan kıyı şeridinin 3 metrelik derinliğine kadar gelir. Arzu eden yatlara su verilir. Gerekli durumlarda teknelere 220 V elektrik takviyesi yapılır.
Boynuzbükü 24 kilometrelik bir karayolu ile Dalaman’a bağlanır. Tesisde ki sebze ve meyveler, kendi bahçelerinde yetiştirilir. Bu bahçeler, restoranın hemen arkasındadır.
Göcek Adası Batı Koyu
Göcek Adası’nın güneybatı köşesinde bulunan korunaklı koydur. Melteme kapalıdır
Göcek Körfezi içinde, güneyden Göcek beldesine gidip gelen tekneler, bu koyun önünden geçerler.
Koyun yamaçları çam ağaçları ile kaplıdır. 15 metre derinliği olan koyda, Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesinin biyolojik çeşitlilik ve çevre değerlerinin korunması, kirliliğinin önlenmesi amacıyla belirlenen esas ve usuller doğrultusunda, koy ortasında teknelerin bağlanacağı yeterince şamandıra ve kıyıda bağlama mapaları bulunur.
Güvenli bu şamandıralardan bağlanıp, istenirse karadaki mapalara koltuk bağlanır.
Günün her saatinde güzel olan koyun, akşam üzeri, güneş batış anları, muhteşemdir.
Koyun, ayni coğrafi özellikleri taşıyarak kuzeye uzanan kıyısında derinlik 25 metrelere çıkar. Bu kıyı şeridinde de boydan boya şamandıralar ve kıyıda mapalar bulunur.
Göcek beldesine yakın ve hakim olan bu mevkide gece Göcek ışıl ışıl görünür. Göcek’ten botla ikmal yapmak içinde yakın bir noktadır.
Büyük Yassıca-Zeytinli-Şeytanlı Adaları arası
36°42’02”N – 28°55’54”E
Göcek Koylarının bol barınma seçenekli, gündüz ve gece en güzel atmosferiyle ünlü Yassıca Adaları…
İrili ufaklı, alçağıyla, yükseğiyle, derin, sığ suları ile seçeneler sunan bir çok ada, adacık, “Yassıca Adaları” adı altında ayni alanda toplanmışlardır.
Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesinin biyolojik çeşitlilik ve çevre değerlerinin korunması, kirliliğinin önlenmesi amacıyla belirlenen esas ve usuller doğrultusunda, Yassıca Adaları tüm koy ve ortalarında teknelerin bağlanacağı yeterince şamandıra ve kıyıda bağlama mapaları bulunur.
Güvenli bu şamandıralardan bağlanıp, istenirse karadaki mapalara koltuk bağlanır.
Güneyde yüksek, zeytin ağaçları ile kaplı Zeytinli Ada bulunur. Bu adanın kuzey kıyıları, barınabilecek mevkiiler sunar.
Zeytinli Ada ile doğusunda bulunan küçük Şeytanlı Ada arsındaki geçiş sığdır, geçit vermez. Şeytanlı Ada’nın kuzeyinde uzun Büyük Yassıca Adası arsındaki dar geçiş derindir. Şeytanlı Ada’nın kuzeye bakan küçük koyu, uygun havalarda çok güzel bir mevkiidir. Gerek dip yapısı, gerek atmosfer, görülmeye değerdir.
Büyük Yassıca Adası’nın doğu kıyı şeridi korunmaya elverişli değildir. Ancak batı kıyısı korunaklı ve bir çok tekne tarafından tercih edilen bir mevkiidir. Büyük Yassıca Adasının ortalarına gelindiğinde; karşı tarafında güneyde küçük bir ada. Kuzeyinde Kızıl Ada bulunur.
Küçük Ada ile Kızıl Ada arasında çok küçük fakat muhteşem bir barınma yeri vardır. Buraya yaklaşmanın batıdan yapılması daha güvenlidir, Büyük Yassıca Adası arası sığdır. Yine ayni şekilde bu mevkideki Büyük Yassıca Adası ile Kızıl Ada arasındaki çok dar alanda, 2-3 metre derinlik sağlayan bir yer olmasına karşın, genelde 1 metrelere inen sığlık vardır. Geçiş güvenli olmadığından, kuzeyden dolaşarak, Büyük Yassıca Adası ile Kızıl Ada’larının arasındaki muhteşem kuzey koya girilir.
Burada Kızıl Ada önlerindeki küçük girinti, barınma açısından her havaya kapalı çok güzel bir yerdir. Ayni zamanda, bu koyda Büyük Yassıca Adasına yakın küçük bir adacık vardır. Onun güney tarafı da korunaklı bir koy yaratır.
Tersane Adası
Göcek Körfezi’nin en büyük adası olan Tersane Adası’nın kuzeybatısındaki korunaklı koydur. Tarihsel kaynaklara göre ada geçmişte Telandria ismiyle iskan edilmiş. Burası, Bizans döneminde de denizcilerin Fethiye Körfezi’ndeki en güvenli sığınaklarındanmış. Tıpkı Kaya Köyü’nde olduğu gibi, Lozan Anlaşmasından sonra, 1922 mübadelesiyle boşaltılarak, sakinleri Yunanistan’a göç etmek zorunda kalmış. Geceleme ve yüzme molası için Tersane Adası, körfezin vazgeçilmez yerlerindendir.
Koyun girişi uzaktan belli olmaz. O derece dar olan ağızdan bir kanalla koya ulaşılır. Bu kanalda derinlik 20, koy içinde 5-10 metre arasındadır.
Dip yapısı kum-yosun olan koyun önemli bir kısmı sığdır. Bu sebeple barınma yönünden dar bir alandır. Özellikle gece kalacak teknelerin zaman zaman koy ağzından gelen sert rüzgarlara ve sağanaklara tedbir alarak demirlemeleri gerekir.
Koyun kuzey kıyısı ve koy ağzının güneybatı kıyı köşesi, kıçtan kara olmak için uygun mevkiilerdir. Bu alanda demiri mümkün olduğunca uzak atıp, tekneler arasında yeterli güvenlik mesafesi bırakmak gerekiyor.
Ayni zamanda koy ortasında alargada da kalınır. Ancak bu alan teknelerin gezinmesi için çok dar ve eğer geç fark edilirse herhangi bir tarama durumunda, güç durumlar yaratabilir.
Koyun, güneybatısındaki girinti ve doğusu sığdır. Koyun ortasında başlayan sığlaşma doğusundaki çökmüş eski tarihi tersane harabelerinde son bulur.
Adanın adını bu tersaneden aldığı söylenir. Kıyıda tarihi harabeler vardır.
Adanın bazı yerleri zeytinliktir. Yöre halkı keçilerini buraya bıraktığı için keçi çoktur ve sesleri bir hayli gürdür.
Kıyıda, palmiye ağaçlarının arasında şirin bir restoran ve tesisleri bulunur. Restoranın önünde 15 teknenin tonozla bağlanacağı bir iskelesi de vardır.
Tersane Koyu’na, 10.30-16.00 saatleri arasında yoğun bir şekilde, günlük tekneler girip çıkarlar, demir atıp, alırlar. Yaz aylarında bu saatlerin dışındaki zaman diliminde koy çok güzeldir. Korunması, özel görünümü açısından Göcek Koyları içinde yaşanması gereken bir yerdir.
Bedri Rahmi (Taşyaka) Koyu
1945 senesinde Halikarnas Balıkçısı ilk Mavi Yolculuğu başlattığında ekibin içinde Bedri Rahmi de vardı. Cumhuriyet sonrası devrin bilinen entellektüellerinden olan Bedri Rahmi Eyüboğlu, aynı zamanda bir deniz ve doğa severdi. Yapılan Mavi Yolculuklarda ( daha sonra İş Bankası yayınlarından çıkan Mavi Yolculuk Defterleri adlı kitapta hepsini toplamıştır ) birçok resim yapmıştır. 1974 de Göçek’e yapılan yolculuk sırasında Taşyaka koyunun kuzey yamacındaki büyükçe bir kayaya yaptığı balık resmi, hala her yıl onun izinden gidenler tarafından yenilenmekte ve yaşatılmaktadır. O günden sonra da Taşyaka büküne Bedri Rahmi’nin adı verilmiştir. Taşın üzerine ana çerçevesi balık gibi görünen, aslında içinde altı hayvanı tasvir ettiği bu resim koy girişinden de görülebilmektedir. Hemen taşın yanında çok tatlı bir kaynak suyu karışmaktadır denize. Tekneler ve yatlar zaman zaman su ikmali için de yanaşırlar buraya.
Kıyıda 20-25 teknenin barınabileceği büyüklükte bir tahta iskele, güzel bir lokanta, zamam zaman su ve herdaim elektrik vardır. Bükün kuzeybatı yamacında Lİkya kaya mezarlarından 4-5 tanesini görebilirsiniz. Bu taş lahitlerin yanından Göçek iç denizinin ve Fethiye körfezinin engin ve doyumsuz manzarası sizi bekler. Yağmurdaki çam ve toprak kokusu, dolunaydaki ışık oyunları ve korunaklı yapısıylşa Bedri Rahmi görülesi ve kalınası bir noktadır yatçılar için. Kesişleme ve doğu havalarda barınılmaz.
Akvaryum Koyu
Domuz Adası’nın kuzeydoğusundaki zeytin ağaçlarıyla kaplı küçük ada ile, Domuz Adası’nın arasında bulunan melteme korunaklı bir koydur.
Dip yapısı çok güzel demir tutar ve koy farklı derinliklerdedir. Koy ortasında dışarıdan belli olan 30-40 metre çapında bir sığlık bulunur. Bu sığlığın ortasında eski dönemlerden kalma harabeler yer alır. Bunların, zaman içinde çöken yerleşim yerinin kalıntıları olduğu sanılmaktadır.
Demirlerken bu sığlığa dikkat etmek gerekir.
Küçük adanın batısında güzel bir demirleme yeri daha vardır. Asıl korunaklı demir yeri; küçük adanın doğusundaki boğaz kısmıdır.
Koyun, batı tarafında yeşilliklerin arasında, özel bir malikane ve müştemilatı vardır.
Koyun doğusunda, Domuz Adası, Tersane Adası arasındaki kanala bakan güzel, şirin ve korunaklı demir yerleri de bulunur. Bu noktalarda, Göcek Körfezi’ne giriş çıkış yapan tekneler geçer.
Tüm bu mevkiiler yaz aylarında nispeten havası ve denizi serin olan yerlerdir.
Kargılık Koyu
https://www.akaryachting.com/wp-content/uploads/2021/05/kargilikoyu.mp4
Göcek Adası batısında, güneybatı yönde uzayan bir koydur. Koy ortasında derinlikler genelde 20-25 metredir. Çam ağaçlarıyla kaplı tepelerle uzayan Kargılık Koyu içinde iki barınma noktası vardır;
Atbükü
Koyun güneyinde kalan kısımdır. Her iki kıyıdan koltuk alınabilir. Melteme korunaklı koyun, sonu sığdır.
Günlük ağaçları ile kaplı koy sonundan, bir azmak denize akar. Göcek limanlarından çıkar çıkmaz turunuzun ilk durağı olacaktır.
Günlüklü Koyu
Kargılık Koyun kuzeyinde, batıya giren küçük koydur. Soluğan alır.
Koyun arkasında çakıl bir plaj bulunur. Bu plajın arkasında günlük ağaçlarıyla kaplı alana, bir yol iner. Burada bir çeşme bulunur. Suyundan teknelerde ikmal yapabilir. Karşıdaki Zeytinli Ada’nın su ihtiyacı motorlarla buradan karşılanır. Plaj önünde 10 metrelere demir atıp. Karadan koltuk alınır. Çok özel bir koydur.
Kleopatra (Hamam) Koyu
Koy büyükçedir ve içeri doğru uzanır. Hamam denmesinin nedeni Kleopatra’nın tatil için geldiği zamanlarda hemen denizin kenarına yaptırdığı hamam kalıntılarıdır.
Yine Kapı koyu da denir çünkü koyun dibinde doğu batı hattında uzanan ve sırtları geçerek açıkdeniz tarafındaki buyuk başka bir koya kadar devam eden ve bugun yer yer yıkık durumda bulunan buyuk bir duvar vardır. Bu duvar Kraliçelerini korumak için Mısırlı askerler tarafından binbir zahmetle yapılmıştır. Koyun guney sırtlarında muhtelif arkeolojik kalıntılar gözlere çarpar. Kleopatra’nın hamam kalıntıları içine dalarsanız, çok farklı renk ve çeşitte yengeç ve balıkları görürsünüz.
Koy neredeyse her havaya kapalı, tamamı ağaçlarla örülü, denizi berrak ve irili ufaklı adacıkların içinde bulunduğu çok özel bir yerdir. Kuzey tarafında balık restoranı ve iskele yer alır.. Her sabah dağlardan gelen siyahlı beyazlı keçiler, karanın denizle buluştuğu yerdeki tatlı su kaynağından su içerler. Yaban zeytin ağaçları heryerde karşınıza çıkar.
Kleopatra koyu, hem özel doğası hem de arkeolojik kalıntılarıyla çok farklı bir koydur.. Kleopatra’nın ruhu muhtemelen geceleri hala burada dolaşmaktadır.
Sıralıbük Limanı
Martın Burnu’nun hemen kuzeyinde batı yöne giren, çam ağaçları ile kaplı bir koydur.
Koy ağzı, doğuya açıktır. Batıdan kuvvetli sağanaklar alır. Derin koy, genelde zor demir tutar.
Sıralıbük Limanı’nın, Martin Burnu altında kalan huni şeklindeki koyunda, her iki yakasına koltuk vererek kalınır. Koyun sonu sığlaşarak küçük bir plaj alanına çıkar. Bu kısma fazla yaklaşmamak gerekir.
Sıralıbük Limanı’nın sonundaki plaj alanı, zeytin ağaçlarının altında bir düzlük. Bu düzlük, hafif meyille deniz içinde de devam eder. Burada kıçtan kara olacak teknelerin, kıyıya mesafe bırakmaları gerekir. 15 metrelere atılacak bir demirle, karadan koltuk alınır.
Sıralıbük Limanı’nın kuzey yamaçlarında da iki girinti vardır.
Kuzey yamacın diğer bir girintisi, daha geniş ve temizdir. Denizin derin olduğu bu mevkide genelde büyük yatlar kalır.
Lacivert suları ile Sıralıbük Limanı farklı bir Göcek Koyudur.
Ağa Limanı
Kızılkuyruk Burnu’nun 1 mil kuzeyinde derin suların içinde iki bölümden oluşmuştur. Ağzı, doğuya açıktır.
Batıya uzanan kısmına Büyük Koy, Kuzeybatıya uzanan kısmına Küçük Koy denir.
Küçük Koyun sonunda çakıl plajı bulunur. İki yamacın arasına sıkışmış plajın önlerine 8-10 metrelere demir atıp, karadan koltuk alınır. Bu mevkii, hafifte olsa soluğan alır.
Ağa Limanın daha korunaklı Büyük Koyunun doğu tarafı oldukça derindir ve bazı noktalarda demir yerinde demirimizin takılabileceği kayalar vardır. Büyük koyun plaj önüne atılan demirle, plaj kısmından koltuk alınırsa daha güvenli kalınır. Genelde bu plajın üstündeki tepelerden, sağanaklar iner. Bu şekilde demirlemek daha avantajlıdır. Ancak bu alan genelde doludur. Bunun dışında, tekneler demir atıp, her iki kıyıdan koltuk alırlar. Tepelerden gelecek sağanakları göz önünde bulundurarak, demirimize uzun kaloma vermek doğru olur. Ayni zamanda, tekne aralarında mesafe bırakmak gerekir. Bu sağanaklar teknelere bordodan bindirir.
Denizin bu kadar temiz olduğu alanlar nadirdir. Plaja yakın kısımda sualtı kaynağı nedeniyle, su serin olur.
Koyun üstlerine çıkan bir patika yol, 800 metre sonra Köyiçi’ne gider. Roma ve Bizans dönemlerinden kalma harabeleri bulunur.
Ağa Limanı, ayni zamanda bir atlama limanıdır. Kuzeye, batıya gidecek tekneler için Kurdoğlu Burnu’ndan önce bekleme yapılacak en uygun yerdir. Sabah gün doğarken, güneşi arkaya alıp, Kurdoğlu’nu, Dişibilmez’i geçeler.